Equipments: Go Pro 9 4k Footage
MacBook Pro 13 inches
Final Cut Pro
00:00 Entrance/Giriş
00:18 Harran Province/Harran İlçesi
01:44 Traditional Tent/Geleneksel Çadır
02:10 Traditional Harran Houses/Geleneksel Harran Evleri
06:10 Garden/Bahçe
06:54 Harran University/Harran Üniversitesi
ENGLISH
LOCATED ON THE ROUTE LEADING from Nineveh to Carchemish, Harran was an important city in ancient times. Yet, the term “ancient” does not do justice to Harran.
Notably, the city is mentioned on several occasions in the Bible, but by Harran’s standards this is only recent history. In fact, the earliest mention of Harran dates back to approximately 3,000 BC, when an Eblaite princess became the Queen of Harran. Fast-forward 5,000 years, and you’ll find that history hasn’t been kind to Harran. Reduced to a nondescript village on the border between Turkey and Syria, the area’s grandiose past can only be imagined through its ruins.
What really stands out in the modern village of Harran are the clusters of primitive “beehive houses.” This is an architectural tradition that is at least 3,000 years old. Made entirely of mud or clay bricks, these buildings are designed to fence off searing heat and retain cool air. The dome-like structure topped with an opening is also functional, as hot air collects in the upper part of these houses and escapes through the aperture.
The beehive shape of these abodes allows them to withstand earthquakes, violent wind storms, and seasonal heavy rains, which explains why they are still in use these days, thousands of years later. What’s more, it is relatively easy to expand the size of a beehive house by simply erecting another hive next to it and knocking an archway through.
TÜRKÇE
Harran evleri, surların içinde, bitişik bindirme yöntemi ile yapılmış sık dokulu ve toplu, kubbeli evlerdir. Evler komşuların akraba olmasından dolayı yan yanadır. Evin odaları içeriden birbirine bağlıdır. İslam anlayışına göre evler selamlık ve haremlik olarak iki kısma ayrılmıştır. Kubbeler 4–5 m yüksekliğindedir. Tepesinde sıcak havanın çıkacağı havalandırma delikleri bulunur[1].
Meskenlerin yapımında kullanılan taşlar eski Harran kalesi surlarından temin edilmiştir. Tarihi üniversite ve Ulu Cami taşları da kullanılarak bu binalara zarar verilmiştir. Binanın genel şekli ve kubbesi taşlar ile örüldükten sonra dışı ot, saman ve çamur karışımı ile sıvanır[1]. Tepesinde kubbe olan her bir birim (oda vb.) 9–16 m2 ebadındadır. Bir avlunun etrafında sıralı birimlerden oluşan evlerin tarihi 150-200 yıl kadardır. Harran evlerinin kökeni oldukça eskilere dayanır. Musul, Kıbrıs ve Tiflis’te kubbeli evlerin tarihi M.Ö IV. bine dayanır[2].
Harran’da artık modern evler yapıldığından, kubbeli evler terk edilmektedir. İlçe merkezinde birkaç ev kültür evi adı ile restore edilip, ziyarete açılmıştır. Çevrede kullanılan geleneksel eşyalar bu evlerin içinde ve dışında sergilenmektedir. Çevrede yetişen üzerlik otundan çeşitli süs eşyaları yapılıp turistlere satılmaktadır[1].
1979 yılında alan sit alanı ilan edilmiş, mimari değişiklik, inşaat yapılması ve malzeme alınması yasaklanmıştır. Tespit edilen 960 kubbeli evden, biri restore edilmiş, dördü kültür bakanlığı tarafından restore edilmek üzere satın alınmıştır[1].
Üniversite
İlk Çağ’dan beri varlığı bilinen ve miladi 718-913 tarihleri arasında (İslâmi dönem) bilim ve sanatta doruk noktaya ulaşan Harran Okulu’nun (Üniversite) İslâm öncesi ve İslâmi dönemdeki yeri, bugünkü kalıntılar arasında tespit edilememiştir. Halk arasında ve kaynaklara dayanmayan bazı yayınlarda büyük bir yanlışlıkla Emevi dönemine ait Ulu Cami’nin kalıntıları Üniversitesi olarak gösterilmekte ve caminin minaresi rasat kulesi olarak tanıtılmaktadır. Ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 1976 yılı kazılarında, caminin doğu ve kuzey cephelerinde bitişik olarak ortaya çıkan küçük hücrelerin İslâmi dönem üniversitesinde (medrese) ait olduğu tahmin edilmektedir. Devam etmekte olan kazılardan elde edilecek bulgular, bu konuyu açıklığa kavuşturacaktır.
Tarihi Harran Üniversitesi’nin kuruluşu hakkında elimizde yeterli kaynak bulunmamaktadır. Assur ve Babil dönemlerinden (M.Ö. II. bin) İslâmi döneme kadar (M.S. VII. yy) devam eden ve gezegenleri temsil eden gelişmiş bir Tanrılar Kültü’nün Harran’da yaşamış olması, M.Ö. II. binde buradan astronomi biliminin ileri bir düzeyde olduğunu göstermekte ve bu bilimin ancak bir okulda sistematik bir şekilde öğretilmiş olabileceğini akla getirmektedir. Bu görüşe dayanarak, Harran Okulu’nun temellerinin Assur ve Babil dönemlerinde atıldığını söylemek mümkündür.