Japonya Gezi Vlogu🇯🇵:Hiroşima’da Bir Gün (Müze, Kale, Lezzetler)
[Müzik] Hiroşima trendinden herkese günaydın. Bu sabah Osaka’dan yola çıktık ve Hiroshima’ya gidiyoruz. Osaka’dan Hiroşima yaklaşık 1 bu5 saat sürüyor. Biz bir haftalık Cerp aldığımız için bu Osaka’dan Hiroşima’ya olan bilete ekstra bir ücret ödemedik. Cğer pasımızı kullandık. Herhalde yaklaşık 40-45 dakika sonra kadar filan Hiroşima’da oluruz. Hiroşima görüşürüz. [Müzik] Bizim şimdi fark ettiğimiz bir şey. Göstersene Tuncay. Şu an fark ettim. Twitter’da izliyordum ben böyle şeyleri ya. Çok iyi değil mi? Çok iyi bir sistem. Arkadaşlarınızla, kankerilerinizle. Evet. Hani arka arkaya değil de böyle karşı karşıya oturabilirsin. Güzel. Evet. Güzel bir şey. Bir şey diyeyim mi? Bir şey söyleyeceğim. Ben böyle bir şey garip hissettim. Yarışmaya geldiğimiz için. Evet. Aynı ben şehrin içinde dolaşırken oradaki insanları hissediyorsunuz diye bir şeyler okudum. Hani o anı yaşıyorsunuz. Oradaki yolları şey yapıyorsunuz. Biraz duygusal bir gezi olabilir. Evet. Bizim için biraz bizim için biraz duygusal olacak herhalde. Şimdi indiğimiz yerden e Hiroşima anıt parkı Hiroshima Müzesi 40 dakika gösteriyordu. O yüzden otobüsle geçeceğiz. Bir asistana denk geldik. Bak asansörden çıkarken bile o kafa selamını veriyorlar. Sizin saygınızı yerim. Hah, kırmızı otobüsler de burada. Ceyar pasımız bu otobüslerde de geçiyormuş. Onu bilmiyordum. Aa, gidiyor. Hiç durmadı. Hiç beklemedi. Ya buradan otobüsler kalkıyormuş ama adam beni uyardı. Dedi ki, “Şurada bekleyin dedi. O yüzden tam bu line’ın üstüne geldim. kurallara uyuyoruz. Yani şurada şurada bekleyemem. Ayaklarınızı da böyle yapacaksın. Evet. Ayakları da böyle yapıyor. Ben de geleyim böyle arkadaşlar. Ben şöyle durayım, böyle durayım. Yok bu olmak zorunda. Aklınızda bulunsun sizin hava yağmurlu. Belki yağmaz diyorduk ama meteoroloji yanılmadı. Ama bir Hiroşima müzesi var. Bir barış parkı var. Oraya gideceğiz. Zaten müzede birkaç saat geçiririz diye düşünüyorum. Dolayısıyla yağmur yağması bizi çok etkilemiyor. Yine bardan dolu tarafından bakarken miyop oldum. Yine bir 90’lar otobüsü gibi otobüse binmedik. Böyle eski tip otobüsler sanki Türkiye’nin 90’ları gibi ama çok temiz. Temiz ve konforlu. Tertemiz. Çok konforlu. Hiç eski değil. E eski ama şurada da Hiroshima TV var. Görünüyor mu? Şurada Hiroshima TV. Buraya CV’mi mi bıraksam? O iyiydi şimdi Hiroşima Anıt Parkı Müzesi’ne geldik. Şöyle bir sıra var. Ama eğer dilerseniz siz öncesinde online olarak da bileti satın alabilirsiniz. Biz almadığımız için sıraya girdik ama zaten hızlı ilerleyen bir sıra. Burada iki tane otomat var. Direkt otomatlardan da biletinizi alabiliyorsunuz. İlla buraya gişe geçmenize gerek yok. Bir yetişkin bileti 200 yen. Bu arada bir yere de geldi. Tamam. Peki. Tadam. Biletleri aldık. İkisi 400 yan. Burada lockerlar var. Eşyalarımızı buraya koyabiliriz. Anahtar lazım ama. Anahtarı nereden alıyorsun? Buray içine yüz atıyorsun. Hepsinin üstünde anahtarı var hala. Evet. Yüzy atıyorsun. Sonra kitleyip çıkıyorsun herhalde. Gel Evet. [Müzik] [Müzik] [Alkış] [Müzik] C. Thank you so much. Information bölümüne bakın arkadaşlar. Origami koymuşlar. Thank you. Şimdi montlarımızı almaya geldik. 34 İstanbul bizimde. Montları taşımakla uğraşmadık. Yiyelerim. Yyim. Hadi. Ne kadar kalmışızdır içeride? 2 saat kalmışız ya. 2 saat kalmışız içeride. Ben etkilendim ya. Etkileyici bir müzeydi ya. Burası zaten etkileyici bir yer. Şey çok etkiledi benim müzede. Özellikle bir yerde böyle ya insanların gölgeleri kalmış duvarlarda. O an yok olan insanların işte bu uranyumdan dolayı yok olan insanların gölgeleri kalmış ve müzede bir yerde o gölgeyi gördüm. İnanılmaz bir anda hiç hiç yaşanmamış gibi. Bir de aklıma şey geldi. Nazım Hikmet’in bununla ilgili bir şiiri var ya. Hatta Genci Arkal filan da çokça söylüyordu. Eee, “Kapıları çalan benim” diye başlıyordu. Kapıları birer birer Kapıları çalan benim. Kapıları birer birer şey Hiroşima’da ölen küçük bir kız çocuğunun ağzından yazdığı bir şiiri var Nazım Hikmet’in. Hatta bestelendi sonrasında işte Yenc Erkal küçük bir kızla beraber böyle bir düeti var. Zülfü Livaneli de söylüyor sanırım. O geldi aklıma. Çok inanılmaz etkileyici. 2025 yılındayız. Bu Hiroşime faciasının tam 80. yılındayız ve Amerika bununla ilgili hiçbir özür dilememiş. Bununla ilgili pişmanlığını dile getirmemiş. Korkunç bir şey ya. [Müzik] Barış Anıt Mezarı’nın önündeyiz şimdi. Bu anıt mezar 1952 yılında felakette hayatını kaybedenler için yapılmış bir mezar. Anıtın kemer şeklinde tasarlanmasının sebebi ise felakette hayatını kaybeden kişilerin ruhlarının korunması amacıyla bu şekilde tasarlanmış. Burada gördüğünüz gibi insanlar sıraya girmişler ve e teker teker dua edip çiçek bırakıyorlar. Çok etkileyici bir atmosferi var. [Müzik] Barış anıtının hemen arkasında yer alan Flame of Peace’in önündeyiz. Bu bir barış ateşi. 1964 yılında yakılmış bir ateş. Bu olayda hayatını kaybeden kişileri anmak için yakılmış bir ateş ve 1964 yılından beri hiç sönmemiş bir ateş. Dünya barışına olan ihtiyacı vurgulamak için yakılmış ve nükleer silahsızlanma sağlanana kadar da yanmaya devam edecek. [Müzik] Bir de bomba atıldığı saniyede 80.000 kişi o anda yok oluyor. Yıl sonuna kadar da 140.000 kişi ölmüş. 80.000 kişinin aynı anda, aynı saniyede ölmesi korkunç bir şey ya. Ve Hiroşima’ya atılan bu bombanın toplamda 250.000 kişinin ölümüne sebep olduğu söyleniyor. Burada da yurt dışından bağışlanan barış ağaçları yer alıyor. Böyle her bir ağacın yanına yazmışlar kimin başladığını. Mesela Dutch Government bağışlamış bunu. Bunu British government bağışlamış. Bunu kraliçe Elizabeth bağışlamış mesela 1970 yılında. Batı Almanya var. Çekoslovakya var. Geri kalan British Government. Bu şekilde ağaçlar, gül ağaçları. Şimdi bu köprüden karşıya geçip şuraya şu gördüğünüz e bombalamadan sonra ayakta kalan tek binayı görmeye gideceğiz. Çok etkileyici ya. Düşünsenize ya. Aynı saniye içinde 80.000 kişi bir anda yok oluyor. Evler, arabalar, hayvanlar, insanlar, her şey bir saniye içinde yok oluyor ve hepsi sivil. Korkunç bir şey ya bu. Yani böyle hep kitaplarda okuduğum, bir yerlerde denk geldiğim bir şeyin içindeyim şu an. Hiroşima’ya atılan atom bombasının izlerini şu an kendi gözlerimle canlı canlı görüyorum. Beni çok etkiliyor böyle şeyler. Çok etkileniyorum ya böyle şeylerden. E bombdom’un önündeyiz şu anda. Yani atom bombası kubbesi. Bu yapı beni Hiraşima dair en çok etkileyen yapı oldu. Eee çünkü atom bombası atıldıktan sonra yıkılmayan birkaç binadan biri. Atom bombası bu binanın 500 metre yukarısında ve 160 metre güneydoğusunda patlıyor. Dolayısıyla binanın yıkılmamasına buna bağlıyorlar. Eskiden bu yapı valilik binası olarak kullanılıyormuş. Hatta orijinal halinin bir fotoğrafı ön tarafta var. Ben de onun fotoğrafını çektim. Hatta bu videonun içine bir yere eklerim. Şehir tamamen yıkıldıktan sonra şehri yeniden ayağa kaldırmak için yardım kampanyaları düzenleniyor ve bu esnada e insanlar iki gruba ayrılıyor. Bir grup insan bu arkamda gördüğünüz yapının yıkılması gerektiğini çünkü insanlara yaşadıkları acıyı hatırlattığını söylüyor. Bir grup insanla yıkılmaması gerektiğini, insanların bu yapıya bakarak ders çıkarmaları gerektiğini ve eee barışın öneminin vurgulanması gerektiğini söylüyorlar. Sonrasında Japon hükümeti yıkmama kararı alıyor ve bu yapı hala günümüze kadar devam ediyor. Ve şu an bu bina hala ayakta kalan tek yapı. Ayakta kalması ve yıkılmaması eee daha doğru bir karar olmuş bence de. Çünkü insanların bunu sürekli hatırlaması gerekiyor ve savaşın etkilerinin, insanlar üzerinde bıraktığı etkilerin, eee, barışın öneminin sürekli hatırlatılması gerekiyor bence de. [Müzik] Yemek yemeye geldik. Şimdi şu cızırtıyı duyuyor musunuz? [Müzik] Ben şöyle bir şey söyledim. Bu geleneksel Japon mutfağında bayağı popüler bir yemekti. İsmini unuttum ya. Ben de yazarım altına. Tuncerd. Chicken bow söyledi. Chicken bow söyledi. Acıktık. Yiyelim. Sesi çok iyi. Sefotlu bir noodle. İsmini unuttum. Yemekler yendi, yüzüler gülüyor. Yemeğimi beğendim. Memnun kaldım. Bu böyle haşlanarak değil de kızartılarak yapılan bir noodle çeşidi. Deniz mahsulü söylemiştim. Güzeldi, lezzetliydi. Tuncay benimkini beğenmedi. Genel olarak Japon mutfağını ben beğendim ya arkadaşlar. Gelmeden önce bir tık şeydik böyle hani her gün her gün ne yiyeceğiz? Tamam hani suşi yeriz işte rammen yeriz, noodle yeriz. Ama böyle hani her gün 10 gün boyunca ne yiyeceğiz diye birbirimize söylemesek de biraz endişeliydik sanki. Yani sonuçta benim backup’ım vardı McDonald’s. O yüzden Evet. En kötü McDonald’s yeriz diyorduk. McDonald’s’a gittik de bu arada eee farklı ülkelerin McDonald’larına gitmeyi de ben seviyorum. Bakıyorum menüde farklı olarak ne var diye. Evet. O ülkeye has bir şey oluyor. Evet. O ülkeye has şeyler oluyor mutlaka. Mesela burada böyle samuray burgerlar falan vardı. İsimleri falan enteresandı. Tatlılar farklıydı. Eee, yani şu çocuk geldiği noktada tabağını sıyırıyor. Onun dışında patiseri bölümü bayağı iyi. Hamur işi konusunda bayağı iyiler. Bunu bilmiyordum. Buraya gelince öğrendiğim bir şey oldu. Tatlı konusunda acayip bir tatlı düşkünlükleri var. Herkes tatlı yiyor. Aşırı bir tatlı tüketimi var. Ama ben hamur işi konusunda bu kadar iyi olduklarını bilmiyordum ya. Güzel hamur işleri. Bu acaba meşhur bir şey mi? Şu anda böyle cahil gibi mi algılanıyorum bilmiyorum ama ben bilmiyordum yani. Japonların hamur işi, patiseri, işte tatlılar, hamurlar bu konuda bu kadar başarılı olduklarını burada öğrendim. Bence dünyaya açılan bir ürünleri yok çok fazla o anlamda. O yüzden Avrupa’da yaşayan insanlar duymuyor yani. Şimdi kalkmadan bir tatlı bir şeyler alayım diyorum. Hem de bu patiseri bölümünü size göstereyim. Burada ekmekler var. Burada red beanli ban var. Cream cheese triangle. Şu melon van. Ay buna bayıldım. Bu çok güzel. Bundan alırım belki. Milk Friends. Bunu yemedim. Bakayım. Creamy custard cream Ban. Milk Ban. Ay çok güzel şeyler var arkadaşlar. Tatlı konusunda çok güzeller. Ay tatlı konusunda çok iyiler. Kuvasanlar yani Fransızlar kadar iyiler bence. H brown filan da var burada. Bunlar Fransızları tokatlar ya. Fransızlardan daha mı iyiler diyorsun? Tokatlar ya. Ben o kadar diyemem. Çünkü Fransız kendi bulmuş anladın mı? Bu iyi pişiriyor ama kendi mi bulmuş bilmiyorum. Kroasan yapmış, donut yapmış ama çok güzel. A twist donut. Ay belki bunu alırım. Eg donut. Böyle bu ekmekler, banlar nefis. Bir kere temizler. Çok temiz. Temizler ve ahlaklılar. Evet. Ben pastanecinin ahlaklısını severim. Ben de pastanecinin ahlaklısını severim. Bir tane pizza kere kaldım. Alacak mısın pizza? Yemekten kalktık ya. Bize bakar mısınız? Yemekten kalktık. Pizza almaya çalışıyoruz. Bir daha Japon pizzasını nereden al? Ben şey tatlı alalım. Tatlı alalım mı? Ben tatlı alacağım. Oo, şu da güzel bir şeye benziyor ha. Bacon French roll. Bunu mu aldın? Dart peynirli pizzamı aldım. Güzel. Bana da şey alabilir misin ya? Benim elim kolum dolun sevgilim. Denish donut istiyorum. Sinemon ama aslında bu da bir dakika bunun twistini gördüm. Onu yemek daha kolay. Şunla şuna şuna şun şu twist twist donut var ya ondan bunu yemek daha kolay olur. Sen de istiyorsan sen de kendini al. Bu demek oluyor ki sakın benimkinden ısırmaya çalışma. Almıyorsun. Sonra görüşmek zorunda kalıyoruz. Peki arkadaşlar ben yemeğimi paylaşmayı. Çikolatalı donatacak mısın? Yok çikolatalı donatacağım. 35 dakika yürümeye hazır mısın? Hazırım. 35 dakika yürüme. Tamam, güzel. O arada bir Hiroshima turu atarız gider aya. Hiroşima’ya gelirseniz Miyjima adasına da geçebilirsiniz. Bizim aslında bugünkü planımız eee yarım gün Hiroşima’da takılmak, yarım gün de Miajima adasına geçmekti. Buradan feribotla geçiliyor oraya. Ama sonrasında baktık feribot seferleri, feribot saatleri bizim planımıza uymadı. Bizim gitmeyi düşündüğümüz saatte su seviyesi azaldığı için gelgit oluyormuş bu arada burada su seviyesi azaldığı için o e istediğimiz saate sefer yoktu. O yüzden adası planımızı iptal ettik. Ama eğer siz Hiroşima’ya gelirseniz eee Miajima adasını da görün mutlaka. Feribotla geçişler oluyor. Şimdi dönüşe geçiyoruz. Dönmeden Osaka’dan biraz alışveriş yaparız dedik. İşte bavullarımızı falan yapacağız. Biraz da yolumuz var. vakitlice dönelim dedik. Hiroşuma görmek istediğimiz her şeyi gördük. Yemeğimizi yedik, tatlımızı yedik. Bir de bir şey daha dikkatimi çekti. Az önce lavaboya girdim. Birkaç kadında daha görmüştüm bunu. Ellerini yıkadıktan sonra eee burada işte el kurutma makinelerı var ya onu kullanmıyorlar. Ellerinden böyle bez mendil çıkartıyorlar. Bez mendil kullanıyorlar. Ellerini ona kuruluyorlar. Öyle bir alışkanlık var burada. Aa, evet. Kadınlar çantalarında bez mendil taşıyor ve mesela otobüs şoförleri takım elbiseli, taksi şoförleri takım elbiseli, beyaz eldiven takıyorlar. Otobüs şoförleri de beyaz eldiven takıyor muydu? Evet, otobüs şoförleri de beyaz eldiven takıyor. Yine böyle şapkalı, ceketli falan takım halindeler. Takım giymişler. Enteresan yani. Değişik bir dünya. Gerçekten Japonya şimdiye kadar gördüğüm hiçbir yere benzemiyor. Çok enteresan bir dünya. Eee ve oluşturdukları sistem, koydukları kurallar dünyanın geri kalanıyla aynı değil. Her şey farklı. Mesela başka ülkelere gittiğimizde bu kadar yabancı hissetmiyoruz kendimizi ama burada daha fazla yabancı hissettim kendimi. Kıtalar arasında gerçekten farklı. Evet, kıtalar arası. Ama Japonya’ya özgü de bir durum var bence. Bence başına uzak doğu denmiyor ya. Evet. Uzak doğu başka bir kültür. Gerçekten öyle. Bir de mesela Japonya’da şeydeyken Kyato’dayken ya da Tokyo’dayken HTKçuya rastlamadım ama burada bir köşe başında HTKçu gördüm. Yani Hiroşima’da eee Amerika’nın da çok fazla etkisi altında kalmışlar. Yani kültürel olarak Amerika’nın etkisindeler. Bu da biraz üzücü aslında ya. Hiroşima gibi bir yerde. Anlatabiliyor muyum? Çok tezat aslında. Şimdi Hiroshima kalesi gidiyoruz. Otobüsler da oradan kalkıyor. Aa, şurası sanırım. Evet, bakın buradan da görünüyor. Şurası muhtemelen. Ama okuduğum kadarıyla bu kale orijinal kale değilmiş. Çünkü gerçek kale yıkılmış. Sonrasında yapmışlar. Yeni bir kale aslında. Bombalamada yıkılmış. Bombalamada yıkılmış. Hı hı. Muhtemelen yine aslına uygun yaptılar ama yeni yapıldığı için çok da şey böyle yeni olan yapılar çok ilgimi çekmiyor tabii. Hiroşima Hiroşima’da yürüyoruz şu an. Ne garip. Hava da açtı bu arada. Sabah yağmurluydu ama şu an gayet güzel. Bir de Osaka’dan Hiroşima’ya geldik ya biz. Gelirken yol üstünde bir sürü fabrikanın yanından geçtik. Böyle Mubishi, Sony, Sharp. Ne kadar çok fabrika var burada ve çoğu Osaka anladığım kadarıyla daha iş ağırlıklı olabilir orası. Ne güzel ağaçtan bir kapı. Dilek dileyim. Bulutlar çok güzel görünüyor. Ben buraya gelmeden önce biraz tedirgin oldum. Acaba hala eee radyoaktif madde var mıdır? Yani etkilenir miyiz diye. Ama yokmuş. Çoktan temizlenmiş değil mi? Evet. Çünkü e zemine temas eden bir bomba değil. Havada patladığı için çok kısa sürede etrafa yayılmış radyasyon. Eee, birkaç sene içinde de ölçümlerde radyasyon oranı normal diğer hiç nükleer herhangi bir şeyle reaksiyon içine girmeyen şehirlerin radyasyon oranıyla aynı seviyelere düşmüş. Ay çok güzel görünüyor kale buradan. Tablo gibi. Çok aşırı da kalabalık değil gibi sanki. Ya da bana mı öyle geldi? Aa bunun da tepesine çıkılıyor. Osaka kalesi gibi. Bunun da gözlem kulesi var. [Müzik] Bu kale benim beklediğimden daha güzel çıktı ya ve hiç yeniymiş gibi durmuyor yani. Gerçekten çok güzel duruyor. Eminim orijinaline bağlı kalınarak yapılmış bir kaledir. E vaktimiz kısıtlı olduğu için ve dönmemiz gerektiği için içine girmeyeceğiz. Şimdi dönüş yoluna geçiyoruz. Biz Osaka’ya döndük. Hiroşma videosunu burada kapatıyorum. Eğer diğer videolarımdan haberdar olmak istiyorsanız kanalıma abone olursanız da çok mutlu olurum. Bu beni motive olmamak için çok önemli. Sonraki videolarda görüşmek üzere. Hoşça kalın. Ev.
Japonya seyahatimin bu bölümünde Hiroşima’dayız! 🌸
Bir gün içinde Hiroşima Barış Anıtı ve müzesini geziyoruz, ayakta kalan tek yapıyı görüyoruz, Hiroşima Kalesi’ne gidiyoruz ve Japon mutfağından lezzetler ile tatlılar deniyoruz. 🇯🇵✨
👉 Bu vlogda hem Hiroşima tarihi hem de Japon kültürü hakkında deneyimlerimi paylaşıyorum.
Eğer Japonya gezisi planlıyorsanız veya Hiroşima hakkında merak ettikleriniz varsa umarım bu video size ilham olur.
📍 Videoda bahsettiklerim:
• Hiroşima Barış Anıtı ve Müze
• Ayakta kalan tek yapı (Atom Bomb Dome)
• Hiroşima Kalesi
• Japon yemekleri & tatlıları 🍱🍡
👍 Beğenmeyi ve kanalıma abone olmayı unutmayın!
📌 Daha fazla vlog için takipte kalın!
AloJapan.com